İnternette İstediğiniz Gibi Çevrimiçi Para Kazanma!

Star Wars’tan ilham alan inanılmaz teknolojik gelişmeler

Şu yayını okuyorsunuz: Star Wars’tan ilham alan inanılmaz teknolojik gelişmeler

Uzun zaman önce, çok çok uzak bir galakside teknoloji, ışıktan hızlı yolculuk ve ışın kılıçlarıyla zirveye ulaştı. Günümüzün ilerlemeleriyle insanlar, uzay gemilerinin, insansı robotların ve lazer silahlarının fütüristik dünyasına seyahat etmeye hazır. Günümüzde “Star Wars: The Rise of Skywalker” ve öncüllerinde görülen bazı fantastik teknolojiler, gerçeğe sandığınızdan çok daha yakın.

Avustralya’daki Queensland Teknoloji Üniversitesi’nde robot bilimi profesörü ve kendini “Yıldız Savaşları”nın mega hayranı olarak tanımlayan Dr. Jonathan Roberts şunları söyledi: “Yapılı çevremizin tamamını insanlar için inşa ettik, dolayısıyla “Tanım olarak, bir İnsanın yapabildiği şeyleri yapabilen insan boyutundaki robot, kapı kolları veya merdiven basamakları gibi halihazırda yaptığımız her şeyi kullanabilir.”

Star Wars onlarca yıldır teknolojik bir ilham kaynağı olmuştur. Bu hikayeli serinin en ikonik unsurları arasında sevimli R2-D2 ve BB-8’den Rogue One’ın alaycı ve esprili K2SO’suna kadar uzanan droidleri ve serinin ön bölümünde ön plana çıkan zorlu ve ölümcül savaş droidleri yer alıyor. üçleme. Aslında insansılar geçen yıl Elon Musk’un piyasadaki diğer oyuncular gibi ‘Optimus’u ortaya çıkarmasından sonra manşetlere çıkmıştı. Ek olarak, Boston Dynamics’in Atlas’ı gibi robotlar inanılmaz bir atletizm sergiliyor ve genel olarak robot bilimi alanı hızla ilerliyor.

Ayrıca teknoloji şirketleri, filmlerde görülenlere benzer, yer üstünde süzülen ve insanları hızla istedikleri yere ulaştırabilen “hızlandırıcılar” yaratmaya çalışıyor.

Öncülerden biri, Aero-X aracını geliştiren Kaliforniya merkezli bir girişim olan Aerofex’tir. “Motosiklet gibi süren bir uçan araç” olarak tanımlanan bu araç, yerden 3 metreye (10 feet) kadar havada asılı kalırken 45 mil/saat’e (72 km/saat) varan etkileyici hızlarda uçabiliyor. Bu arada, İngiltere merkezli Malloy Aeronautics’in Hoverbike’ının, helikopterle aynı yükseklikte 170 mil/saatten (274 km/saat) fazla hıza ulaşması bekleniyor. Ancak şirket 2014 yılında ürününü gösterdiğinden bu yana herhangi bir güncelleme yapılmadı.

Macaristan’ın devlete ait uygulamalı araştırma enstitüsü Bay Zoltan Nonprofit Ltd., çevreye duyarlı tüketiciler için, geleneksel benzinle çalışan araçlara daha çevreci bir alternatif sunan, Flike adı verilen, pille çalışan elektrikli bir tricopter geliştirdi.

Ölüm Yıldızı ve C3PO

Sevilen Star Wars karakterleri, savaşta uzuvlarını kaybetmeye yabancı değil; önemli figürler, üzücü deneyimlerinin bir sonucu olarak biyonik protezler kullanıyor. “Luke’un kolu” olarak bilinen böyle bir cihaz, cihazı doğrudan sinir sistemine bağlayan elektrotlar sayesinde, ampute kişilerin protezlerini zihinlerini kullanarak kontrol etmelerine olanak tanıyor. DEKA Araştırma ve Geliştirme Şirketi tarafından geliştirilen ve Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) tarafından finanse edilen bu teknoloji, biyonik kol adını ikonik kahraman Luke Skywalker’dan aldı.

(Greg Clark (sağda) ve Jake George (solda) LUKE koluyla.Fotoğraf kaynak: Dan Hixson/Utah Üniversitesi Mühendislik Fakültesi.)

2012 yılında Obama yönetimi, Ölüm Yıldızı savaş istasyonu inşa edilmesi yönündeki kamuya açık dilekçeyi reddetti. Uzay endüstrisinin Star Wars’a yetişmesinin diğer birçok yoluna dikkat çekti. Beyaz Saray, “Dünyanın etrafında dönen ve insanların uzayda nasıl uzun süre yaşayabileceğini ve gelişebileceğini öğrenmemize yardımcı olan, futbol sahası büyüklüğünde dev bir Uluslararası Uzay İstasyonumuz zaten var” dedi.

SpaceX ve Orbital Sciences Corporation gibi şirketler de bir gün Mars’a insanlı bir keşif gezisi sağlama umuduyla NASA için roketler üretiyor.

Ünlü C3PO, 6 milyondan fazla iletişim biçimine hakimdir. Bu, Google’ın evrensel ses modelinin çalıştığı 1000 kadar dilden çok daha etkileyici geliyor. 2022’de, daha iyi küresel katılım için dünyanın en çok konuşulan bin dilini (hatta belki bir gün Klingon dilini!) destekleyen bir makine öğrenimi modeli oluşturmak amacıyla 1000 Dil Girişimi başlatıldı.

“Yıldız Savaşları”nın fütürist teknolojisi hâlâ bilim kurgunun bir parçası olabilir. Ancak bilim kurgu ile gerçek dünya arasındaki çizgi giderek bulanıklaşıyor. Bu ilerlemelerin çoğu henüz başlangıç ​​aşamasında olsa da her yolculuğun tek bir adımla başlaması gerekiyor. Bilge Yoda’nın bir zamanlar dediği gibi, “ya ​​yap ya da yapma. Burada herhangi bir girişim yok.”